Преводи за „yağı“ в немски » турски речника

Yogi <-s, -s> [j-] СЪЩ m

Yogi

yogi, yoga üstadı

Kai СЪЩ м

Kai

rıhtım

Mai СЪЩ м

Mai

mayıs (ayı)

Nazi СЪЩ м

Nazi

nazi

Taxi СЪЩ ср

Taxi

taksi

Kali <-s, -s> СЪЩ nt CHEM

Kali

potasyum

Navi <-s, -s> СЪЩ nt ugs

Navi

navigasyon (cihazı)

Radi <-s, -s> [ˈraːdiː] СЪЩ m südd österr

Radi

turp

Raki СЪЩ m

Raki

rakı

Vati <-s, -s> [f-] СЪЩ m ugs (Kindersprache)

Vati

baba(cığım)

Hai <-s, -e> СЪЩ m , Haifisch СЪЩ m

Hai

köpek balığı

Gag <-s, -s> [gɛk] СЪЩ m

Gag

gülünçlük

Gag

(gülünç) tuluat

Gage <Gage, -n> [ˈgaːʒə] СЪЩ f (Künstler)

Gage

ücret

lag ГЛАГ нпрх

lag → liegen:

Вижте също: liegen

liegen <lag, gelegen> ГЛАГ нпрх

1. liegen:

liegen (Personen)

yatmak

liegen (Sachen)

(yatay) durmak

2. liegen (sich befinden):

liegen

bulunmak

etw liegen lassen (nicht wegnehmen)

bir şeyi yerinde bırakmak

etw liegen lassen (vergessen)

bir şeyi unutmak

die Arbeit liegen lassen

işi sermek

hier liegt ...

... burada

nach dem Hof liegen (Zimmer)

avluya bakmak

woran liegt das?

bu neden ileri geliyor?

es liegt mir viel daran

buna çok önem veriyorum

so wie die Dinge liegen

durumun göründüğü gibi

das liegt mir (nicht)

bundan hoşlanırım/hiç hoşlanmam

liegen bleiben (Gegenstand)

olduğu yerde kalmak

liegen bleiben (nicht aufstehen)

kalkmamak

liegen bleiben (unerledigt bleiben)

sürüncemede kalmak

liegen bleiben (Auto)

yolda kalmak

mag ГЛАГ прх

mag → mögen:

Вижте също: mögen

mögen <mag, mochte, gemocht/mögen> ГЛАГ прх

1. mögen (haben wollen, wünschen):

mögen etw

istemek -i

2. mögen (gernhaben):

mögen

sevmek

mögen etw/jdn

beğenmek -i

mögen etw/jdn

hoşlanmak -den

ich möchte (gern) einen Tee

bir çay ister(d)im

lieber mögen etw/jdn

tercih etmek -i

was möchten Sie?

ne arzu ediyorsunuz?

ich mag das nicht

bunu sevmiyorum

ich mag das nicht

bunu beğenmiyorum

ich mag das nicht

bundan hoşlanmıyorum

ich mag die Hitze nicht

sıcağı sevmem

es mag sein

olabilir

er mag 30 Jahre alt sein

30 yaşlarında olmalı

es mag 7 Uhr sein

her halde saat 7 olmalı

mag sie auch noch so hübsch sein

ne kadar güzel olursa olsun

Tag СЪЩ м

Tag

gün

Tag (Gegensatz zu Nacht)

gündüz

den ganzen Tag (lang [o. über])

bütün gün

Tag für Tag

günbegün

jeden zweiten Tag

gün aşırı

dieser Tage

bugünlerde

Tag und Nacht

gecegündüz

heute in 14 Tagen

iki hafta sonra bugün

eines (schönen) Tages

günün birinde

eines (schönen) Tages

günlerden bir gün

bei Tag

gündüzün

von Tag zu Tag

günden güne

guten Tag!

günaydın!

guten Tag!

merhaba!

guten Tag! (ab Mittag)

iyi günler!

es wird Tag

gün doğuyor

etw an den Tag bringen

bir şeyi meydana [vy açığa] çıkarmak

sie hat ihre Tage

aybaşı olmuş

in den Tag hinein leben

günü gününe yaşamak