Преводи за „Atomkonstante“ в турски » немски речника

(Отидете на немски » турски )

konsantre ПРИЛ

konsantre

konzentriert

konsantre olmak -e

sich konzentrieren auf etw

едноезични примери (не са проверени от PONS редакцията)

турски

Elde edilen balın miktarı getirilen nektarın şeker konsantresine bağlıdır.

tr.wikipedia.org

Kütle alanı yeterince kompakt bölgeye konsantre olduğunda, genel görelilik bir kara delik oluşumunu öngörür.

tr.wikipedia.org

Bu zehirli maddeler özellikle algler ile beslenen yumuşakçalar tarafından dokularında konsantre edilir.

tr.wikipedia.org

Elde edilen karışımın konsantre edilmesi ve soğutulması üzerine baryum klorat çökelir.

tr.wikipedia.org

Kaplumbağa yumurtaları, meyveler, böcekler (örn., termitler) ve büyük leş (örn., keçi leşi) gibi konsantre, kolay temin edilebilen gıda maddelerini ararken yakınlığı tolere edeceklerdir.

tr.wikipedia.org

Konsantre güneş ışığı, antik Çin döneminden beri birçok yararlı işte kullanılmıştır.

tr.wikipedia.org

Risk hem olumlu hem de olumsuz olabilir ama insanlar genellikle olumsuz kısmına konsantre olmaktadır.

tr.wikipedia.org

Aynı zamanda, sıcak, konsantre bir potasyum hidroksit çözeltisine iyot eklenerek de hazırlanabilir.

tr.wikipedia.org

Meyve sularının muhafazası ve işlenmesi için yaygın yöntemler arasında konserve, pastörizasyon, konsantre etme, dondurma, buharlaştırma ve püskürtmeli kurutma yer alır.

tr.wikipedia.org

Riley 2004-2005 sezonu öncesi de bütün konsantresini takımı kadro olarak geliştirmeye çalıştı.

tr.wikipedia.org