SINIR - турски-немски превод

Как искаш да използваш PONS.com?

Вече си абониран за PONS Pur?

PONS с реклами

Използвай PONS.com както обикновено – с реклами и рекламно проследяване

Подробности за проследяването ще откриеш в информацията за защита на данните и в настройките за поверителност.

PONS Pur

Без реклами от трети страни

Без проследяване на реклами

Абонирай се сега

Ако вече имаш безплатен потребителски акаунт в PONS.com, можеш да се абонираш за PONS Pur .

We process your data to deliver content or advertisements and measure the delivery of such content or advertisements to extract insights about our website. We share this information with our partners on the basis of consent and legitimate interest. You may exercise your right to consent or object to a legitimate interest, based on a specific purpose below or at a partner level in the link under each purpose. These choices will be signaled to our vendors participating in the Transparency and Consent Framework.

Cookies, device or similar online identifiers (e.g. login-based identifiers, randomly assigned identifiers, network based identifiers) together with other information (e.g. browser type and information, language, screen size, supported technologies etc.) can be stored or read on your device to recognise it each time it connects to an app or to a website, for one or several of the purposes presented here.

Advertising and content can be personalised based on your profile. Your activity on this service can be used to build or improve a profile about you for personalised advertising and content. Advertising and content performance can be measured. Reports can be generated based on your activity and those of others. Your activity on this service can help develop and improve products and services.

sınır СЪЩ

1. sınır:

sınır: Grenze f <-, -n>

2. sınır:

sınır: Rand м <-es, Ränder>

sınır bölgesi: Grenzgebiet ср <-(e)s, -e>

sınır dışı edilme: Ausweisung f <-, -en>

sınır dışı etme: Abschiebung f <-, -en>

sınır dışı etmek: ins Ausland abschieben

sınır dışı etmek: ausweisen

I. sinir СЪЩ

sinir: Nerv м <-s, -en>

II. sinir ПРИЛ fam

sinir: nervtötend, nervend

sinir ağrısı: Neuralgie f <-, -gi̱·en>

sinir bozukluğu: Nervenzusammenbruch м <-(e)s, -brüche>

sinir buhranı: Nervenkrise f

sinir doktoru: Nervenarzt м <-es, -ärzte; -, -nen>

sinir doktoru: Nervenärztin f

sinir harbi: Nervenkrieg м <-(e)s, -e>

sinir hastalığı: Nervenkrankheit f <-, -en>

sinir hastalıkları kliniği: Nervenheilanstalt f <-, -en>

sinir hastası: nervenkrank

sinir ilacı: Beruhigungsmittel ср <-s, ->

sinir iltihabı: Nervenentzündung f <-, -en>

sinir krizi: Nervenzusammenbruch м <-(e)s, -brüche>

sinir küpü: Nervenbündel ср <-s, ->

sinir sistemi: Nervensystem ср <-s, -e>

sinir yorgunluğu [vy zayıflığı]: Neurasthenie f <-, -ni̱·en>

birinin sinirine dokunmak: jdm auf die Nerven gehen

sinir bilimi

sinir bilimi: Neurologie f <->

sinir doku

sinir doku: Nervengeflecht nt

PONS OpenDict

Искаш ли да добавиш дума, фраза или превод?

Изпрати ни ново предложение за PONS OpenDict. Предложенията се преглеждат от редакционния екип на PONS и след това се включват в PONS OpenDict.

Добави предложение

Примери от PONS речника (редакционно проверени)

sinir hastası: nervenkrank

sinir bozukluğu: Nervenzusammenbruch м <-(e)s, -brüche>

sinir buhranı: Nervenkrise f

sinir ilacı: Beruhigungsmittel ср <-s, ->

sinir doktoru: Nervenärztin f

едноезични примери (не са проверени от PONS редакцията)

Daha ağır yıldızlar yavaşça merkeze çöküyor ve kümenin çekirdeğinde kalabalıklaşıyorlarken hafif yıldızlar hızlıca kümenin dış sınır çizgisinde daha çok zaman geçirmeye meyilliler.

tr.wikipedia.org

Avusturya İmparatorluğu, antlaşmanın sınır değişiklikleri sonucunda üç milyon vatandaşını kaybetti.

tr.wikipedia.org

Sovyet toprakları üzerinde birçok hava keşif görevleri başlatıldı ve sınır boylarına muazzam miktarda malzeme yığıldı.

tr.wikipedia.org

Yurtsuzlar sıklıkla sınır dışı edilebilirler.

tr.wikipedia.org

Eklenen baytların sayısı mesajın genişletilebileceği bloğun sınır değerine bağlı olacaktır.

tr.wikipedia.org