турски » немски

loş ПРИЛ

loş

lös GEOL

едноезични примери (не са проверени от PONS редакцията)

турски
Yetiştiği alanlar çoğunlukla kireçten zengin topraklı, nemli ve loş yerlerdir.
tr.wikipedia.org
Saunada loş bir ışık vardır, konuşulmaz, sessizce ve rahatça oturulur.
tr.wikipedia.org
Arka plan aydınlatmasıyla bile, bazı ortamlarda okunması loş ve zor olan m505 hakkında çok fazla eleştiri vardı.
tr.wikipedia.org
Hikâyeyi anlattığı yerlerden biri, duvarlarında pek çok tablo bulunan loş bir odada üzerinde kitap yığınlarının olduğu bir masanın önüdür.
tr.wikipedia.org
Ayrıca, bu teoriye göre yeterince loş ışığın, ilk ışıma ve bir elektronun yeterince yayılması arasında geçen süreyi göstermesi beklenir.
tr.wikipedia.org
NGC 799, sadece iki tane nispeten loş ama oldukça geniş kollara sahiptir.
tr.wikipedia.org
Bir kilisenin mahzeninde yer alan bu ürkütücü loş mezarlıkta geçmişin önemli insanlarının mumyalanmış cesetleri sıra sıra duvarlara dikey olarak tutturulmuştur.
tr.wikipedia.org
Saklanabileceği kovuklarda uzun süre vakit geçiren bu balık yoğun ve güçlü ışıktan haz etmez, doğadaki ortamı model alınarak loş bir ışıkta beslenmelidir.
tr.wikipedia.org
Loş yıldızlar kendi gökada halomuzun kütlesinin en fazla %6'sını teşkil etmektedirler.
tr.wikipedia.org
Bu pencere ve açıklıklar yapının büyüklüğüne oranla yetersiz kalmakta, mihrap loş bir ışıkla aydınlanmaktadır.
tr.wikipedia.org

Искате ли да добавите дума, израз или превод?

Изпратете ни я - ще се радваме на Вашата обратна връзка!

Преглеждане на речниците

турски

Избор на език Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe