Dogmatik birey, aidiyet hissettiği grup içindeki uyuma önem verir ve bu grubun normlarından sapan kişilere karşı hoşgörüsüzlük besler.
tr.wikipedia.org Araştırmalarda tecavüz mitleri, kurbanı suçlama ve tecavüzün önemsizleştirilmesi ile ırkçılık, homofobi, yaş ayrımcılığı, sınıfçılık, farklı dinlere yönelik hoşgörüsüzlük ve diğer ayrımcılık türleri arasında pozitif bir korelasyon olduğu saptanmıştır.
tr.wikipedia.org Bazen önyargı, hoşgörüsüzlük ve adaletsizlikle ilişkilendirilir.
tr.wikipedia.org Günümüz toplumlarında olumsuz bir imaj yaratmış ve tutuculuk, kültürel gerilik, bağnazlık, hoşgörüsüzlük, temel insan haklarını yok saymak ve dışlayıcılıkla özdeşleştirilmiştir.
tr.wikipedia.org Bu kavramsallaştırmaya göre otoriter yani dogmatik kişilik, sağ ideolojik görüşler ile özdeşleştirilen faşist otoriter kişiliğin ötesinde bir anlam taşır ve kişilerarası etkileşimlerdeki hoşgörüsüzlük eğilimini yansıtır.
tr.wikipedia.org