Преводи за „eden“ в немски » турски речника

repräsentativ

temsil eden

Selbstmörder(in)

intihar eden

Unterzeichnete(r)

imza eden [oder sahibi]

Zensor(in)

sansür eden

Selbstmörder(in)

intihar eden

Anrufer

telefon eden

stellvertretend

vekalet eden

Tänzer(in)

dans eden

Zerstörer(in)

tahrip eden

Kapitalgeber(in)

finanse eden

Begleiter MUS

eşlik eden -e

Geldgeber

finanse eden

Erbauer

inşa eden

was mich sehr stört

..., beni rahatsız eden bu

Erbschaftserwerber м ЮР

mirası iktisap eden

großmütig

büyük söz eden

großsprecherisch

büyük söz eden

едноезични примери (не са проверени от PONS редакцията)

турски

Espheni ile evren boyunca gezegenleri bir bir özgürleştirerek mücadele eden bu müttefik ırk bir çiçek uğruna savaşmaktadırlar.

tr.wikipedia.org

Burada en önemli iş kumanda eden silahçının becerisine kalmıştır.

tr.wikipedia.org

Gerçek ise simgesel ve imgesel düzlemin dışında kalan, ona dahil olmayan, fakat ona etki eden, onu değişmek, dönüşmek zorunda bırakan, hatta bazen yıkıcı etkileri olabileni anlatır.

tr.wikipedia.org

Romalılar göl ve tepeler arasındaki sisli dar geçişten ilerleyerek gölün kuzeyindeki düzlüklere ulaştıklarında topyekûn bir saldırının başladığını işaret eden trampet sesleri gümbürdemeye başladı.

tr.wikipedia.org

Evin kötü halinden endişe eden çocuklar dağınıklığın suçunu birbirine atar.

tr.wikipedia.org

Stonehenge'deki sarsenlerden dördü, balta başlarını ve birkaç hançeri tasvir eden yüzlerce oymayla süslenmiştir.

tr.wikipedia.org

Modele göre, banka uzun vadeli kredileri tercih eden borçlular ile likit hesapları tercih eden mevduat sahipleri arasında aracılık yapmaktadır.

tr.wikipedia.org

Hava akımlarıyla alçaktan yükseğe doğru hareket eden muazzam alevler zaman zaman evlerin cumba ve çıkıntılı balkonlarının hava akımlarını yavaşlatması nedeniyle geri püskürüyordu.

tr.wikipedia.org

Türkiye'nin en büyük spor kompleksi olma unvanını da elde eden tesis, 235.000 m arsa üzerinde 17.643 m kapalı alana sahiptir.

tr.wikipedia.org

Augusta bu sahneye çok üzüldü ancak onu rahatsız eden şey köpeğe yönelik vahşilik değil, kadının varlığı gibi görünüyordu.

tr.wikipedia.org